Bilişim Teknolojisi ve Ülke Ekonomisi
Teknoloji bir icat olmakla beraber bir sanayi ürünüdür ve 1950’li yıllardan sonra hızla ilerlemiştir. Dünya çapında özellikle de Avrupa’da elektronik eşyaların artması ve toplumunun kullanabileceği bir duruma gelmesi dünya tarihi açısından çok kısa bir sürede olmuştur. Aynı şekilde internetin önce orduda bilim kuruluşlarında da kullanılmaya başlanması ve halka mâl olması çok kısa bir sürede olmuştur. Bu yeni imkanlar her kesimden insanlar tarafından sıkça kullanılmıştır. Avrupa sadece tüketen değil üreten olduğu için ülke ekonomisine zararı olmamıştır.
İkinci Dünya Savaşında Bilişim
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çabuk toparlanan Japonya ve Güney Kore bu teknolojinin başını çekmiş ve bunun yanında fırsatlar ülkesi olan Amerika Birleşik Devletleri de bu yöndeki gücünü artırmıştır. Teknolojiyi sadece gelişme yönünde kullanmamışlar aynı zamanda teknolojiyi bir savaş aracı haline dönüştürmüşlerdir. İnsanların üzerinde büyük tahribatlara neden olan bombalar üretmişlerdir.
Türkiye’de Bilişim ve Ülke Ekonomisi
Yalnız ne yazık ki teknoloji konusunda ülkemiz bir üretim ülkesi değil tüketim ülkesi durumundadır. Cep telefonu, bilgisayar vb. Cihazlar 90’lı yıllarda ülkemizde üretilse de dünya devlerinin karşısında duramamış ve üretimden vazgeçmişlerdir. Günümüzde toplumumuza bakıldığında teknoloji ihtiyaçtan çok bir popülarite haline gelmiştir. Bu da tüketim toplumlarının en büyük özelliğidir. İnsanlar ellerinde son model araç bulunsun diye satın almaktadır. Ülkemizde bu tarz ürünler üretilmese de vergilendirme yoluyla Türkiye Cumhuriyeti yine bütçe oluşturmuştur. Bu konuda yapılması gereken şey aslında devlet destekli projelerle ülkenin teknoloji konusunda en az tüketim kadar üretim de yapmasını sağlamak olmalıdır. Günümüzde milli olarak ortaya koyulan teknolojik aygıtlar olsa da bu aygıtların parça üretimi yine Uzak Doğulu yatırımcılara aittir ve bu aygıtların ülkemizde parçaları bir araya getirilmektedir.